>

BASİFED'den KOBİ'lere Kriz Eğitimi

BASİFED'den KOBİ'lere Kriz Eğitimi

BASİFED'den KOBİ'lere Kriz Eğitimi

TÜRKONFED ve Afet Bilinci Derneği ile beraber yürüttüğü "Dayanıklı Toplum İle El Ele Projesi" kapsamında, BASİFED Kriz Yönetimi Eğitimi yapıldı.

BASİFED ev sahipliğinde düzenlenen ve İklim Araştırmaları Derneği'nin, TÜRKONFED ve Afet Bilinci Derneği ile beraber yürüttüğü "Dayanıklı Toplum İle El Ele Projesi" kapsamında, BASİFED Kriz Yönetimi Eğitimi yapıldı. Kriz ve Risk Yönetimi Uzmanı Erdem Ergin'in katılımı ile gerçekleştirilen çevrim içi eğitimde, işletmelere kriz yönetiminde yol gösterici olmayı ve afetlere karşı dirençlerini arttırmayı hedefleyen "KOBİ acil durum yönetim kiti" sunuldu. Toplantının açılışında konuşan BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı, yakın zamanda gerçekleşen birçok önemli afette görev almış ve hem kamu hem özel kurumların kriz yönetimine destek olan uzmanlar eliyle KOBİ'lere yönelik kolay uygulanabilir çözümler paylaşmayı hedef alan bir eğitim sunduklarını söyledi. "Kurumlarda kriz senaryosu şart" Kriz ve Risk Yönetimi Uzmanı Erdem Ergin, doğal afet ve krizler anında özel şirketlerin neler yapabileceğini tam olarak bilmediklerini belirterek, bugün çözüm önerileri sunmak istediklerini söyledi. Kriz kavramının belirsizlik dönemindeki karar alma sürecini ifade ettiğini söyleyen Ergin, "İzmir Depremi'ni yaşadınız, depremlerde belirsizlik iki üç gün sürer, iki üç gün içinde operasyon ihtiyacı kalır, ön görülür. Pandemide ise bu dönem çok daha uzun sürdü" dedi. Orman yangınları da sezonun üstünde olduğunu ve farklı bir noktaya evrildiğini ikinci üçüncü günde kavranabildiğini belirten Ergin, "Uzmanlar elbette ki bu süreci kendileri adına daha kısaltıyor. Dolayısıyla bu belirsizlik oluştuysa da öngörülebilirlik sayesinde bu süre kısaltılıyor. Öngörülebilirlik varsa ve o duruma hazırsak bu kriz dönemleri daha hızlı atlatılabilir. Onun da yolu senaryoya sahip olmak gerekli" diye konuştu. "Doğal afetler artıyor, ekonomik hasar da büyüyor" Kriz yönetiminin belirsizlik içinde doğru karar almayı gerektirdiğini vurgulayan Ergin, "1980-1999 ile 2000-2019 arasında iklim bazlı afet sayıları fazlasıyla arttı. Bu afetlere bağlı can kaybı sayısının afet sayısı kadar artmasa da ekonomik maliyet şiddetle artıyor" diye konuştu. Ekonomik maliyete baktığımızda bu maliyeti aşağı çekmenin yolunun kriz yönetiminden geçtiğini söyleyen Ergin, "Mesela İzmir'in ilçelerinin deprem riski farklı. İlçelerin bina yapısından nüfusunun sosyo ekonomik yapısı bu riske doğrudan etki eder. Biz bu afetlerden hangilerini önceleyebiliriz ve bunu nasıl senaryoya dökebiliriz bakmak durumundayız" dedi.